Gülseren Budayıcıoğlu tarafından kaleme alınan Hayata Dön, 2011 senesinin eylül ayında Remzi Kitabevi tarafından yayımlandı. 2018 başında 11. baskısı çıkan eser, sürükleyici kurgusu ve akıcı diliyle okuyucunun dikkatini çeken romanlar listesinde yer alıyor.
Okuyucuya Ayna Tutuyor
Hayata Dön, çevresindeki kişilerin kapalı, çirkin ve içine kapanık olarak gördüğü Ala karakterinin çocukluğu boyunca başından geçen veya şahit olduğu travmatik durumların günümüzdeki Ala üzerinde bıraktığı derin izler üzerine kuruluyor. Ala, içerisinde bulunduğu psikolojik durumdan sıyrılmak üzere terapi almayı çekinerek de olsa kabul ediyor. Terapinin başlarında sessizliğini korumayı sürdüren karakter, terapistini oldukça fazla zorluyor. Tüm bunlar olurken romanın baş karakterinin sorunlarını irdelemeye ve anlamaya çalışan okuyucu, kendini zaman zaman kişisel problemlerini, üzüntülerini ve kırgınlıklarını sorgularken buluyor. Romanın içinde okuyucusuna da etkileyici bir şekilde ayna tutmayı başaran Budayıcıoğlu, olumlu bakış açısı ve çözüm odaklı kelime tercihleriyle edebiyat eleştirmenlerinin de takdirini topluyor. Çeşitli insanlardan dinlediği gerçek yaşam öykülerini temel alarak romanını kaleme alan yazar, hayatın gerçekliğini tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor.
Sürükleyici ve Çarpıcı Bir Hikâye
Ala, romanın ilerleyen noktalarında açılmaya başlıyor ve çarpıcı hikâyesi, okuyucuyu içine çekiyor. Roman; umutsuzluk, hayal kırıklığı ve üzüntüyü aynı potada eriterek akıcı bir üslupla okuyucuya geçiriyor. Okuyucuyu Ala'nın etkileyici hikâyesiyle sürükleyen yazar, aynı anda psikoterapistin ağzından Tutankamon, Prenses Süreyya, Freud, Katerina ve Hitler gibi dikkat çekici isimlerin karakterlerine ve hayat hikâyelerine dair çeşitli anekdotlardan da parçalar sunuyor.
1947 yılında Ankara’da dünyaya gelen Gülseren Budayıcıoğlu, 1966 senesinde Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandı. Tıp öğrenimi devam ederken TRT spikerlik sınavını kazanan Budayıcıoğlu, 5 yıl süresince spikerlik yaptı. 1972 yılında tıp eğitimini tamamladı ve 1977'de psikiyatri uzmanlığını aldı. Yıllar süren birikimlerini de Hayata Dön adlı kitabında topladı.
 
2011 yılında Remzi Kitabevi aracılığı ilk baskısını yapan Hayata Dön’de etrafındaki insanlar tarafından çirkin ve içine kapanık bir karakter olarak tanınan Ala'nın çocukken yaşadığı ve tanık olduğu travmatik olayların günümüzdeki durumuna etkileri konu alınıyor. Ala istemeyerek de olsa terapiye gitmeyi kabul ediyor fakat ilk başlarda terapi esnasında yalnızca susuyor ve terapistinin sınırlarını zorlamak için elinden gelen ne varsa yapıyor. Roman kahramanın yaşadığı sorunlara ayna tutarken, aslında okuyucuya da ayna tutuyor. Gerçekte de psikolog olan Gülseren Budayıcıoğlu, romanın akıcı kurgusunun içerisine okuyucu adeta tedavi eden sözcükler yerleştirdiği için eleştirmenler tarafından övgüyle anılıyor. Yazar, eserini farklı kişilerden dinlediği hayat hikâyelerinden yola çıkarak kurguluyor. Bu gerçeklik hissini tadan okurlar ise kitabı ellerinden bırakmadan bir solukta okuyor.
Hayata Ayna Tutan Detaylar
Yavaş da olsa Ala’nın kırılmaz diye düşünülen direnci kırılmaya başlıyor. Nihayetinde de kızın sıradışı öyküsü başlıyor. Fakat bu hikâye acıyı, umutsuzluğu, başarısızlıkları ve hayal kırıklığını da içinde barındırıyor. Hikâyenin esas kahramanı olan Ala konuştukça, direncini kırmaya başladıkça kendini yeniden keşfetmeye başlıyor. Hikâyenin akıcılığını arttıran unsurlardan bir tanesi de, kitapta geçen seanslar boyunca Ala'yı daha rahat çözebilmek umuduyla psikoterapist, genç firavun Tutankamon'un esrarlı hikâyesi, Hitler ve Freud'un farklı kişiliklerinden anekdotlar, Katerina 'nın yaşamı, Prenses Süreyya'nın ve Eva Peron hüzünlü hayat öykülerinden küçük kesitler de paylaşıyor.
Gülseren Budayıcıoğlu
1947 yılında Ankara’da doğan Budayıcıoğlu kitaplarını yıllardır edindiği bilgi ve birikim ışığında yazıyor. Aslen psikiyatrist olan yazar, 2005 yılında kendi psikiyatri merkezini açarak toplumun her kesiminde yaşayan insanlara yardımcı olmayı ve onların problemlerini çözmeyi hedefliyor. Gülseren Budayıcıoğlu 23 yıldan bu yana hekim olarak görevini sürdürmeye devam ediyor.